Faydalı Bilgiler
İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRILMASI DAVASI: HUKUKİ DAYANAKLAR VE UYGULAMADAKİ GÖRÜNÜM
Boşanma kararının ardından velayeti kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katkıda bulunmak amacıyla ödediği nafakaya "iştirak nafakası" denir. Bu nafaka, çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda zamanla yeniden değerlendirilmek zorundadır. Enflasyon, eğitim giderleri veya velayet sahibi eşin gelir düzeyindeki değişiklikler, iştirak nafakasının artırılması taleplerine neden olabilmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 182. maddesi:
"Boşanma hâlinde velayet ana ve babadan birine verilir. Hâkim, çocuk için gerekli olan bakım ve eğitim giderlerine ana ve babanın gücü oranında katılmasına karar verir."
Ayrıca TMK m. 176/4’e göre:
"Durumun değişmesi hâlinde hâkim, nafaka miktarını yeniden belirleyebilir."
Bu hükümler uyarınca iştirak nafakasının artırılması talebi, nafaka yükümlüsünün veya nafaka alacaklısının talebiyle mahkemeye taşınabilir.
İştirak nafakasının artırılması davası, nafaka alacaklısının yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi’nde açılır. Dava basit yargılama usulüne tabidir. Dava dilekçesinde:
- Nafakanın hangi karar ile bağlandığı,
- Mevcut nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı,
- Gelir/masraf değişiklikleri,
- Artış talebinin gerekçesi
gibi hususlar detaylı şekilde belirtilmelidir.
Davacı, nafaka artışını gerektiren değişiklikleri ispatla yükümlüdür. Bu bağlamda mahkemeye sunulabilecek deliller:
- Gelir durumunu gösteren belgeler (maaş bordrosu, vergi beyanı),
- Çocuğun eğitim/sağlık giderlerine ilişkin faturalar,
- Sosyal inceleme raporu,
- Tanık beyanları olabilir.
Yargıtay kararlarına göre, iştirak nafakası belirlenirken hem çocuğun ihtiyaçları hem de tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınmalıdır. Özellikle Yargıtay 3. Hukuk Dairesi şu hususlara dikkat çekmektedir:
"Mahkeme, tarafların gelir durumunu, enflasyon oranını, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gibi unsurları birlikte değerlendirerek hakkaniyete uygun bir artış yapmalıdır." (Yargıtay 3. HD, E. 2020/4567, K. 2021/1934)
Artış oranı sabit bir formüle bağlı olmayıp, hâkimin takdirindedir. Ancak uygulamada, TÜFE artış oranı veya asgari ücret değişimi gibi ekonomik göstergeler referans alınmaktadır. Dava sonunda mahkeme:
- Talebi tamamen kabul edebilir,
- Talebi kısmen kabul edebilir,
- Talebi reddedebilir.
İştirak nafakasının artırılması davası, çocuğun gelişen ihtiyaçlarını karşılamak ve sosyal devlet ilkesini somutlaştırmak açısından büyük önem taşır. Ancak bu davalarda, somut delillerle artış gerekçesinin ispat edilmesi elzemdir. Uygulamada taraflar arasında ekonomik dengesizliklerin önlenmesi, hâkim takdirinin yerinde kullanılması ile mümkündür.